Zonguldak Masaj Salonu Betül Hanım

Meyhane çıkışında Selimlerin Zonguldak Masaj Salonu stüdyosuna gidilmeye karar verildi. Selim’in yeni albümünde Kaan
da gitar çalmıştı. Bir uğrayıp yeni albümü dinleyeceklerdi. Giderken bir şişe viski alındı ve stüdyoda
da viski içtiler. Şimdi her şeyden bağlarım, yalıtılmış şekilde mutlu hissediyordu kendini, büyük
olasılık içkinin etkisiyle. Eve kaçta gittiğine bakmadı, aslen o denli geç değildi fakat yarı sarhoştu.
Yine de yatmadan önce bakım ritüellerini yapmış olup, saati kurabildi. Gece ise uykusu susuzluktan
onlarca kez bölündü.
Kendisiyle sevişmek iyi mi bir şeydi acaba?
Bunu hep merak ederdi.
Kim bilir bu merakından dolayı her sevişmesinde kendinden geçip karşısındaki insanoğlunun içine giriyor, ruhuna işliyordu.
2
Ayın beyaz ışığı tenimde… Antik zamanlardan kalma mabet gibi bir yerdeyim…

Sunağın
üzerinde bacaklarım açık yatıyorum. Üzerimde beyaz dantelli bir örtü var. Bir cinsel organ
güzellik yarışması yapılıyor. Bir sürü güzel kız var, benimle beraber on kadar kız cesaret gösterip
katılmış yarışmaya. Hepsi de benim şeklinde bir sunağa uzanmış, normalde bu kadar çok sunak
olmazdı. Jinekologda muayene olur şeklinde uzanıp bacaklarımızı açıyoruz. Kadınlığımın değerli organını bu konudaki uzmanlara gösteriyorum. O insanoğlu da inceliyor, yorumlarda bulunuyordu.
öteki hanımların organlarına göre daha minik olduğu, ne kadar kibar bir klitorise haiz olduğu,
dudaklarının dolgunluğu ve diriliğinin tam kıvamında olduğu gibi yorumlar duyuyorum.

Zonguldak Masaj Salonu

En değerli elması arıyorlarmış. Ben kendiminkine çok güveniyorum. Uzmanlar bakıyorlar ve
beğenmelerine karşın benimkinde bir anormallik bulunmuş olduğunu söylüyorlar. Kategori dışı kalıyorum,
kızarmış ve tahriş olduğundan yarışmaya devam edemiyorum oysaki yarışma öncesinde kimselerle beraber olmamıştım. Acaba olmuştum da ben mi hatırlamıyorum diye düşünüyorum, ne oldu
vücudumun en değerli yerine diyorum; kaygı ediyorum, kızıyorum. Haksızlık yapıldığını
düşünüyorum. öteki kızları merak ediyorum. “Kriterleri ne? Hiç beraber olmamış, el
değmemiş mi?” diye soruyorum içimden. Hem bir hayal kırıklığı hem bir kızgınlık yaşıyorum.
Bir taraftan da, “benim ki daha güzeldi fakat şimdi niçin bu şekilde oldu ki?” diyorum. Meğer
zamanında çok yapmaktan şişmiş.