Zonguldak Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Zonguldak Mutlu Sonlu Masöz

Sesinin tonu tamamen yanlıştı. Bu nerede ise bir soruydu fakat kelimeleri de tıpkı kendisi gibiydi – piç. Boşalmamı sağlamasını istiyordum. Her şeyden çok. Fakat ondan herhangi bir şey istersem lanetlenecektim. Ona baktım ve alçak sesle, “Siz bir pisliksiniz Bay Ryan,” dedim. Gülümseyişi, bende gereksinim duyan ne varsa aldığını Zonguldak Mutlu Sonlu Masöz gösteriyordu. Dizimi hayalarına geçirmek istedim fakat o vakit hakkaten istediğim şeyin daha fazlasına haiz olamayacaktım. “Lütfen de, hanımefendi Mills.” “Lütfen, git kendini becer.” Hissettiğim bir sonraki şey, göğüslerime değen soğuk pencereydi ve soğukla onun teninin arasındaki aşırı tezatlık karşısında inledim.

Ateşler içerisindeydim, her bir yanım onun sert dokunuşlarını istiyordu. “minimumından tutarlısın,” diye fısıldadı kulaklarıma doğru ve sonrasında omzumu ısırdı. Ayaklarıma vurdu. “Bacaklarını ayır.” Bacaklarımı ayırdım ve hiç duraksamadan kalçalarımdan çekerek beni kendine yaklaştırıp içime doğru yüklendi. “Soğuk hoşuna gidiyor mu?” “Evet.” “Seni sinsi ve pis kız. İzlenmeyi seviyorsun değil mi?” diyerek mırıldandı ve kulağımı dişlerinin araşma aldı. “tüm Chicago’nun buraya bakıp becerildiğini görmesini ve güzel memelerinin cama yaslandığı her dakikayı seviyorsun.”

Zonguldak Mutlu Sonlu Masöz

“Kes mevzuşmayı, her şeyi mahvediyorsun.”  Aslmda etmiyordu. Alakası yoktu. Pürüzlü sesi bana fena şeyler yapıyordu. Fakat o yalnızca kulağıma doğru güldü ve muhtemelen sesi karşısında iyi mi titrediğimi fark etti. “Boşaldığını görmelerini ister misin?” Karşılık olarak inledim, içime doğru tekrarlanan her yüklenişinde ve beni cama doğru daha fazla bastırışıyla birlikte kelime oluşturmakta zorlanıyordum.  Ondan nefret eden yanım, dilimde bir şeker gibi dağılıyordu ve bana vermek zorunda olduğu her şeyi isteyen yanım ise yakıcı ve istekli bir biçimde büyüyordu.

“Yalnızca söyleki.” Öne doğru eğildi, kulağımı dudaklarının arasına alıp emdi ve sonra sertçe ısırdı. “vallahi billahi onu sana vereceğim.” “Lütfen,” dedim, başka her şeyin görüntüsünü kesmek ve yalnızca onu duymak için gözlerimi kapadım. “Lütfen. Evet.” Önüme doğru uzanarak parmak uçlarını kusursuz bir dokunuş ve ritimle klitorisimde gezdirdi. Boynumun arkasına yapışmış olan dudaklarındaki gülümsemeyi hissedebiliyordum. Ağzını açıp dişlerini tenime bastırdığında işim bitmişti. İliklerimden aşağı bir sıcaklık yayılıp, kalçalarımı ve bacaklarımın arasını dolaşıp beni ansızın ona doğru geri itti.